12 Şubat 2012 Pazar

Belga Queen - Brüksel

Birkaç haftadan beri cumartesi öğlen yemeklerini yeni mekanlar ve tatlar deneyerek geçiriyoruz. Hafta içi koşturmalarına güzel bir ara oluyor bu yemekler. Cancan da sağolsun dışarıdayken hep uyuduğu için biz de kendi kendimize takılıyoruz.

Bu cumartesi Brüksel merkezdeki Belga Queen'e (www.belgaqueen.com) gittik. Saat 13:30 civarlarında oradaydık ve içerisi epey tenhaydı biz gittiğimizde. Mekan oldukça havalı. Büyük bir kapıdan içeriye girince sağınızda bir bar, solunuzda da bir istiridye barı görüyorsunuz. Kalabalık zamanlarda masanızı beklerken buralarda takılıyorsunuz. Önünüzde duran koridor da sizi çok şık döşenmiş, yüksek tavanlı, geniş yemek salonuna götürüyor.



Sadece Belçika'ya değil de sanki tüm Batı/Kuzey Avrupa'ya özgü bir şekilde servis Türk standartlarına göre tabii ki kötü. Garsonu bulmamız, menü istememiz, menünün gelmesi, sonra bir daha garsonu bulmamız ve sipariş vermemiz epey bir zaman alıyor. Türkiye'de doğmuş, büyümüş kişilerin tahammül etmekte epey zorlanacağı şekilde yavaşlar. Neyse çok söylenmeyeceğim çünkü bu restorana özel birşey değil bu, heryer böyle.

Menü epey geniş. İstiridye, midye ve şarap menüleri ekstra geniş. Onun dışında da belçika mutfağından et, tavuk, balık yemekleri ve çeşit çeşit başlangıçlar mevcut. Biz giriş olarak karides kroket ve somon, ana yemek olarak da morina balığı ve ördek alıyoruz. İçecek olarak da kadehle alınabilen ama adını unuttuğum bir cabarnet.

Yemekler epey leziz. Karides kroket beni benden alıyor. Çiğ olarak sunulan somonun da sosu da kendisi de çok başarılı.

Karides Kroket 

Somon

Ardından ana yemeklerimiz geliyor. Manzara çok iştah kabartıcı. Ördek, fasulye, patates ve ince portakal dilimleri ile beraber sunuluyor. Morina balığı da patates, ıspanak ve küçük karidesler ile beraber geliyor. Balığın sosunun ne olduğunu bilmiyorum ancak tadı çok güzel, ağızda füme edilmiş et tadı bırakıyor.

 Ördek

Morina Balığı

Sonuç olarak mekan da yemekler de çok başarılı. Restoranın alt katında bir de gece kulübü bulunuyor. Bahsetmeden geçilmemesi gereken bir detay da tuvaletlerde. Her yeri camekan olan tuvaletlere ilk girdiğinizde her yeri görüyorsunuz. Ancak bir tuvalete girip de kapıyı kapattığınız anda cam bir anda buzlanıyor ve dışarıdan görülmeniz imkansız hale geliyor. Gerçekten çok enteresan bir tasarım.

Yediklerimiz ve içtiklerimiz için toplam 120.00 Euro ödüyoruz. Brüksel standartlarında normal bir rakam. Bir sonraki gurme turumuza başka bir mutfak denemeye karar vererek mekandan ayrılıyoruz.